3 dakika :)

Diyelim ki ennn çok kitap - kırtasiye tutkunusunuz. Ve size deniliyor ki işte dünyadaki en güzel kitapçı.. Harikulade bir kırtasiye bölümü de var. İçinde yok yok..Kapılardan içeriyi görüyorsunuz...Haaarika...

"Hadi gir içeri," diyorlar. "3 dakika süren var gez gezebildiğince.. " 

????

"Eee öyle.... 3 dakikada ne kadarını görebilirsen artık.."

3 dakikada ne yaparsınız? Değil dolaşmak, kapının önünde durup öyle bakınsanız uçuverir o 3 dakika...

3 dakika sonunda yeniden dışarıya çıkınca ne hissedersiniz peki?

Eh ben öyle hissediyorum işte. Paris tatili buydu benim için...
Her bir saniyesi değerli ve güzel ama hep 3 dakika sonra dışarı çıkacak olduğumu bilmenin verdiği bir telaş...Öyle ki dinlenmeye tembellik etmeye ayırdığım süre bile o 3 dakikanın içindeydi:)

Ve kabul edelim bu çok kısıtlayıcı da bir duygudur. Tedirgin bile edebilir üstelik... Ama işte buna rağmen söylüyorum, çooook güzeldi:))

Paris'e aşık olmamak imkansız. Paris'te aşık olmamak imkansız:)

Pazartesi (28 Ocak ) saat 6:30da evden çıktık Perşembe ( 31 Ocak) 12:30da eve girdik... İki tarihin arası Paristi :)


Bir sürü blogda bir sürü bilgi var Paris için...Biz de onlardan çok okuduk gitmeden. Doğrusu çok da yararlandık. Sonra biriktirdiğim yazıların, notların hepsini kaldırdım. Okuduklarımı unuttum...

Kısa bir süreliğine gidiyorsanız, "Haftasonu Paris / Kısıtlı zamanda Paris gezisi / Paris'te tek yer görecek olsam neresi" gibi sorular "Googlelanabilir":)  Ben çok severim o yazıları okumayı. Burada onlarda verilen harika bilgilere ekleyebileceğim bir şey yok.

Benim bu konuda söyleyebileceğim tek şey ise Paris'teyseniz, Paris'tesinizdir zaten:) Osuyla busuyla değil, Paris'te olmak en güzeli..

Bu sebeple, ben bizim yaptığımız geziyi anlatacağım. Paris'e yolunuz düşerse yararlanabileceğiniz bir tarafı olur muu? Çok sanmıyorum. Yine de "Belli mi olur" diye düşünmekten ve okuyanların Paris gezilerini merak etmekten de kendimi alamıyorum:))