Sonbahar


Sonbaharı ailecek hasta geçirdik. Bir mevsimin özeti budur. Grip, en azından beni es geçmez, her sene sonbahara girerken kapıda karşılar. Ama bu seneki gibi bir şeyi hiç yaşamamıştım (yaşamamıştık). Sezona başladık önce Şimal okuldan aldı geldi sonra Tuğrul ondan kaptı ben de hani bana hani bana dedim ve kervana katıldım...Ben iyileşirken Şimal yeniden hastalandı. 
Accccayip bozuldum.
 Öyle ya, insan bir kere grip olup da salya sümük dolaşıp evde tuvalet kağıdı rulosunu selpak niyetine kullanınca tamam diyor biz sıramızı savdık. Yok öyle bir şey tabii :) Bilakis bağışıklığın düşük olduğu için daha zor işin...İkinci turu da yine bilumum doktor görüşmeleri, alınan raporlar, bir eczaneyi andıran ilaçlarla dolu tezgahlar vs şeklinde geçirdik. Bu arada herkes bir iki gün fireyle de olsa okuluna dersine devam ediyor ama bu dönemki öğrencilerim sanıyorum benim genel sağlık durumumu "hasta" olarak değerlendirmişlerdir:) Ders anlattım ama elimden selapk diğerinden ıhlamur dolu bir kupa hiç eksik olmadı. İki haftayı yine ayakta geçirdikten sonra bu sefer Şimal orta kulak iltihabı da olarak durumunu taçlandırdı. Aynı gün Tuğrul "Benim burun akıntım arttı yaa" diyerek eve geldi. Benimse o akşam boğazım hiç yanmadığı kadar yanıyordu. 
Uzatmayayım "Evet hala hastayız ya."  
Şimdi bu fotoğraflarla ne ilgisi var denirse hemen açıklayayım; bir ilgisi yok. Ben konu ne olsa döndürüp dolaştırıp oraya bağlıyorum bir şekilde hepsi o..



Yorumlar