Masumiyet Müzesi sonrası / Yemek öncesi




Masumiyet Müzesinden çıkışta önümüzde yürüyen aile. Müzede de tam önümüzdelerdi. Kimbilir dünyanın neresinden gelmişlerdi. Hiç anlamadığımız ve tahmin de edemediğimiz bir lisanda konuşuyorlardı.










Artık yavaş yavaş İstiklal Caddesine doğru gidiyoruz. Galatasaray'dan yukarıya çıkarken uğrayıp gezmelere doyamadığımız, çizgi romanlarla dolu "GON" :)

GON, biraz sonra yine illaki uğrayacağımız Robinson Crusoe'nun bir alt dükkanı aslında.




Aznavur Pasajında..



Az ilerleyince, Saint Antuan Kilisesi. Bahçesinde bir soluklanalım dedik. Yere oturup, su içip, bir süre öylece gireni çıkanı seyrettik:)



Pazar günü sıralar dolu...




Ne dilekler dilendiyse hepsi olsunlar, Amin:)  



Denizler Kitabevi. İşte Sarılıp yanaklarından öpmek istediğim bir yer daha:)





                                                             Robinson Crusoe hatırası:)

1 hafta oldu ben pazar gününü anlatmayı bitiremedim. Bir dahaki yazıda Hidivyal Palas'ın kapısından giriyoruz ve yemekteyiz:)

Yorumlar