Bugün günlerden, Tuğrul'un yeni yaşını biz burada kutladık :)

Viyana'daki 2. günümüz. Ben daha sabahtan kafama koymuşum ama bir şey demiyorum. Freud'un Müzesi bizim otelin dibinin dibinde .
Kışın geldiğimde hiç niyetlenmemiştim bile gitmeye ama doğrusu ya Viyana'da en ağzımın suyunu akıtan yer...
Bütün gün şehri geziyoruz. Uzun uzun , turistik ne varsa yapıyoruz. Öğlen Günin ve Defne kuzumla buluşuyoruz. Parklara gidiyoruz. 

Babaanne en çok tramvaya metroya falan binmeyi seviyor. Biniyoruz.
Sonunda akşam artık herkesin ayaklarına kara sular inmişken otele dönüyoruz . Şimşim'e bakıyorum. Defnoşun elini tutmuş, bırakmaz... Günin, "Ben alıyorum kızları" diyor. Anneanne ile Babaanne, bir tek adım daha atmayız diye otele gidiyorlar , ve hoooop "bir çalım attım keyfime baktım" şarkısı çalıyor fonda kafamda:) Hemen el ele tutuşup sağdaki sokağa sapıyoruz Tuğrulla.
Bir anda yine başbaşa çıktığımız bir sürü tatilden birine ışınlanmış buluyoruz kendimizi.
Bu tatillerde en sevdiğimiz şey oralarda yaşamış sevdiğimiz birilerinin ayak izlerini sürmek. Napoli'de Maradona, Leipzig'de Bach, Paris'de Proust ilk aklıma gelenler. Viyana'da Freud. 

Müzeye gitmeden kapısından saatlerini kontrol ediyoruz. Akşam olmak üzere çünkü.
2 saatimiz var daha yihuuuu! :) 💕 

Hemen yanındaki Freud Cafe'ye geçiyoruz ve birer şarap söylüyoruz kendimize.

                                      Tuğrul'un doğum gününe kaldırıyorum kadehimi "Sen olmasan buralara gelemezdiiiim ben"  çalıyor fonda içimde :)     

  

Kimbilir kimler indi bu merdivenlerden..

Birileri bu merdivenlerden inerken adımlarını
seyrediyor muydu böyle?  Yıllar sonra birisinin onun adımlarını düşüneceğini tahmin ediyor muydu?
Tahmin etse önemser miydi peki? 

İlk fotoğraftaki kapı ziline kimler hangi duygularla bastı... 

Bekleme odasında kimler oturdu ve her birinin hikayesi neydi... 

Freud bir odadan diğerine geçerken kapının bu koluna mı dokunuyordu.?

Döşemenin bu tahtası gıcırdıyor muydu?
Freud camdan baktığında bu ağaç burada mıydı.....

Sokağa çıkarken bu soruları soruyoruz birbirimize...

Bizi mutlu eden, içimizi çok zenginleştiren bir müze ziyareti oldu bu ...

Müzeden dönüşte Şimal'i alıp otele dönüyoruz. Annelerimizle buluşup yemek yiyoruz. Vakit çok geç olmadan Şimal'i uyutup biz Güninlere gidiyoruz. 

Nefis bir gece geçiriyoruz. "Yok vallahi karnımız tok" diye oturduğumuz Günin ile Tolga'nın masasında uzuuun uzuun yemek yiyor , şarap içiyor ve sohbet ediyoruz. 

Günin'le sohbet etmeyi ama şöyle ucu bucağı olmayan sohbetler etmeyi, hayatı ve kavramları birlikte sorgulamayı, ucunda mutlaka gözlerimizden yaşlar gelene kadar gülmeyi çok özlüyorum..
Biliyorum ki o da özlüyor ama o daha kabulgendir ya da olgun :)) 

Ben hiç değilim :) Bunu bir kere daha hissediyorum..Bunu = Zamana karşı yarışmayı.. 

Acele etmeden , herşeyi içine sığdırmaya çalışmayı ....
E Olmuyor tabii:)) 

Olabildiğince, demeyi öğretmiş yaşam. Hiç hoşuma gitmiyor bu ama , olabildiğince diyorum :) 

Veee işte böyle bir ruh halinde balkona çıkmışkeeen sürpriiiz 🎶🎷🎶🎇🎈

Mutluluktan başımız tavana vuruyor :) 

"Güneşin sofrasındayız Dostların arasındayız " çalıyor içimde :)) 

Hahaha çok masum bir "Haydi Tuğrul söndür mumları" ile başladı . "Dur Nilgün de yardım etsin sönmüyor mu yoksa???" diye devam etti :)))) O hooo dilekleri diz dizebildiğince :))))))))) Sönmeyen mum koymuşlar pastaya Tavlaşlar :)))))))))  Ah severim ben siziii :))) 

Beş dakika önceki moodumdan hemen sıyrılıyorum,

Bulutsuzluk Özleminden gelsin bu gecenin şarkısı benden sana canikom,

Ve yeni yaşın bir kere daha kutlu olsun. 

İyi ki doğmuşsun 💕

Var mısın hazır mısın 

Yola koyulmaya

Zamska'ya

Ospozosonsk kuşun

Kanatlarında

Şatapeynçler var yolda

Gümboşlar var

Kaf dağından aşana kadar

Işığı görene kadar

Sarı parlak bir ışık

Bulutlar yeşil

Süzülürken ospozonsk

İki mavi dağ arası geçip 

Birden ortaya çıkar

Zörmçk sakallı ihtiyar

Osposonsk durur

İhtiyar sorar

"Söyle fani hadi söyle

söylemezsen göremezsin

mor çayırları

Zor "K" zor "K" küçük dilini titret

değdir kulağına söyle"

Cam kırıkları

Gazoz kapakları

En değerli menkul

Her yerde bol, yerlerden bul

Dile neler istersen

Hepsini bulabilirsin

Sahipsiz hayallerinin hepsine ulaşabilirsin

Zamska ah zamska zamska