Bugün günlerden, İstanbul'un kedileri :)



🐾 Kedi belgeseli vizyonda . Ceyda Torun'un çektiği bu harika belgeselde başrolde 7 tane kedi var.

Bomonti pazarında ettiğimiz bir kahvaltı sırasında, biriciğimiz Haluk abi demesin mi,
"Kedi belgeselinde annem de var."

Ay biz zaten gidecektik ama acil gitmeliyiz şimdi:))

"Tabii tabii burada çektiler o filmin bir kısmını"

Yani bizim pazar da var filmde, üstelik de kedileriyle :)

Kanyon'da gösteriliyormuş. Koştuk, gittik .
Şimalle başbaşa mısırlarımızı alıp yayıldık koltuklara, sonrası kah damların üzerindeyiz kedilerle , kah kapıların arkasında :)
  🐾


Filmin tanıtımından: 
Kediler elbette ki İstanbul'un vazgeçilmez bir parçası. Sokaklarda salınan, güneş alan bir yer bulup pinekleyen, yemeğimizden bir parça almak için masa kenarlarında gözlerini bizlere diken bu zarif yaratıklar olmazsa, İstanbul'un önemli bir dokusunu kaybedeceği de bir gerçek. Ceyda Torun imzalı Kedi, İstanbul'un sokaklarında gezinen, kendi kurallarını koymayı başarmış bu sokak kedilerini merceğine alıyor. 

Bu belgeselde birbirinden ünlü isimleri izlemiyoruz. Vurucu diyaloglar, dramatik kareler, açığa çıkan büyük sırlar yok. Bunun yerine bol bol İstanbul sokakları, esnaf, kediseverler ve elbette ki kediler var. Torun, kedilerin hepsinin kendince farklı karakterleri olduğunu anlamış olan, duyarlı bir yönetmen. 2016 !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali kapsamında seyircilerle buluşmuş olan belgeseli çekerken kedilere hiçbir müdahalede bulunmamış, komut vermemiş. Sadece 3. bir göz olarak onların doğal yaşamını gözlemlemiş.
Amerika'da tüm zamanların en yüksek hasılat yapan üçüncü yabancı dil belgeseli olmayı başaran film Amerika'da 2,6 milyon dolarlık bütçesi ile Amerika dağıtımını üstlenen Oscilloscope Pictures'ın en yüksek gişe yapan 2. filmi olmayı başardı. Gelelim en önemli soruya; neden bu belgeseli seveceksiniz? Cevap basit, neden kedi videolarını seviyorsak aynı sebepten. Bizim gibi olmayan, kimi yönleriyle bizden çok daha üstün bir türün aramıza nasıl karışmış olduğu, nasıl vazgeçilmez bir parçamız haline geldiği ve nasıl uyum içinde yaşayıp gittiğimizi gözler önüne seren belgesel, insanın tapınılma isteğini yaratan egosuna rağmen zaman içinde kedilerle kendimizi ne kadar eş görmeye başladığımızı da işaret ediyor.
"Kötü Kedi Şerafettin"in yaratıcısı karikatürist Bülent Üstün ve yazar Mine Söğüt gibi ünlü kediseverlerin de röportajlarını içeren belgesel içinizi ısıtacak, rahatlatacak ve size "özgürlük" hissini aşılayacak bir 80 dakika vadediyor.

Yorumlar