Bugün günlerden, Balat Monologlar Müzesi

                   Balat sokaklarında renk var, cümbüş var. Her zaman hayat var . 

Şimdi bir de tiyatro var. 

Galata Perform nefis nefis nefis bir işe imza atmış. 

"Balat monologlar müzesi" 

Balat sokaklarından topladıkları hikayeleri oyunlaştırmışlar. Alkış.. 

Yine Balat'ta oynamışlar. Alkış..  

Yok burada tiyatro salonu yok.. Perdesiz Sahneler'in mükemmel bir örneği var. 

Yuvakimyon Rum Kız Lisesi.. Semtin yukarılarında .,

Sadece bu eski lisenin sınıflarını dolaşmak bile insanın soluğunu kesmeye yeter..

Böyle metruk binalar her zaman çok farklı bir atmosfer sunuyor insana..

Böyle bir yerde tiyatro izleyecek olmak ise baş döndürücü:)  

Yuvakimyon Lisesinin her bir sınıfında bir başka oyun sergileniyor. Seyirciler sınıflarda dolaşıyorlar. Oyundan sıkılırsanız hoop açık kapıdan dışarı süzülüp bir başka odaya gidebilirsiniz. Severseniz bir kaç dakika sonra yeniden başlıyor, bir kere daha izleyebilirsiniz. Bu bakımdan bir kaç kere izlenebilir. Çok farklı bir tiyatro deneyimi yaşıyorsunuz. Alkış 👍👍👍     

Bu gece ilk defa gece gösterimi var. Daha da heyecanlı. Öyle ya ışık kullanımı nasıl olacak ? :) Mumlarla aydınlatılmış koca bina.
Seyirciler bahçeye doluştuk ve sonra içeriye girdik.. Her odada ayrı bir dünya ,ayrı bir hikaye...
Üstelik oyunu izlerken fonda da İstanbul..Haliç...

Ben bayıldım , böyle gösterilerin çok yakıştığını düşünüyorum İstanbul'a :)
Çıktıktan sonra o büyülü atmosferin etkisini hep hissederek aşağıya Balat'ın meydanına indik,

. Sen ne güzel bir şehirsin İstanbul. Ne tanımlamalar ötesisin. Öyle sakin bir aşk değil düpedüz tutku sunuyorsun insana.

Tam buraya, Ramazan Bedük'ün Yuvakimyon Rum Kız Lisesi hakkında yazdığı yazıyı ekliyorum.  

"Keyifli, keyifli olduğu kadar da trajik bir tarihi var bu okulun.

1850’lili yıllardan sonra Pera’da Rum kızlar için okullar açılır. Ama bu okullara Fener semtinde bulunan Rum ailelerin kızları gidemezler. Çünkü bu okullar hem uzaktadır hem de oldukça masraflıdır. Malum orası Pera, zengin muhit.

Bunun üzerine Patrik 2.Yoakim kolları sıvar ve okulun yapımı için bir arsa bağışlar. Gerekli çalışmaları da başlatır. Ama bir süre sonra ecel yakasına yapışır 2. Yoakim’in.

2. Yoakim’in ölümü üzerine yeni bir patrik seçilir. Ona da 3. Yoakim derler.

Okul çalışmalarını olduğu gibi devam ettirir 3.Yoakim. 1879’da okulun temelini attırır, üç yıl sonrada eğitime açtırır.

Açılan Rum kız lisesine isim bulmak sorun olmaz. Adı Yoakim olan iki patriğin ortak eseri olduğundan Yoakimyon Rum Kız Lisesi derler.
Yani “Yoakimlerin eseri”  olan kız lisesi.Kısa zamanda okul verdiği eğitimin kalitesiyle ünlenir. Sadece İstanbul’dan değil yurtdışından öğrenciler almaya başlar. Mezunlarının birçoğu da öğretmen olur, İstanbul’da ki diğer Rum Okullarında öğretmenlik yapmaya başlarlar.

1910’nda öğrenci sayısı 590’a ulaşır.

1988’deyse  okutacak öğrenci bulamaz.

Bu durumun tek sorumlusu belki de  o öve öve bitiremediğimiz engin ve derin hoşgörümüzdür. Çünkü bu toplum öyle “hoşgörülü” bir toplumdur ki, İstanbul’da nerdeyse Rum gerçeği diye bir gerçek bırakmaz."

İşte bu yüzden Galata Perform'u çok seviyorum. Tiyatro adına, sanat adına, bu şehrin tarihi adına, İstanbul'un kimliği adına hep çok güzel çalışmalar sunuyorlar bizlere.. Büyük alkış 👍👍👍😊