Bugün günlerden, Satranç

Jadore her zaman baştan çıkarıyor:)
Bir tiyatro gecesi öncesi yine Taksim'in sefasını sürdük .. 
Önce Yapı Kredi'ye gidip kitap alışverişlerimizi yaptık sonra Jadore'da yemek yedik. Rejanstan içeri kafamızı uzattık. Manda batmaz da kahve içtik ve sonra hepsini bir tiyatro oyunu ile taçlandırdık :)




Zweig'ın Satranç adlı eserini sanki diğer yazdıklarından bir tık fazla severim. Kendisi ile bile sosyalleşme ihtiyacında olan insanı ve hiçliğin içinde bir oyuncak icat etmenin bazen ne kadar da zor olabildiğini bana en derinden hissettirmişti ilk okuduğumda... 

 Bu uzun öykü Stefan Zweig'ın 1942 yılındaki intiharından önce yazdığı son eser. 
Biraz internette araştırınca şunlara rastladım: 
.
"Satranç Avrupa'daki mücadelenin ve kendi hislerinin sembollerle bir ifadesidir. Soğuk, cahil, sanattan ve kültürden anlamayan, iletişim kuramayan, kuralcı, çocukluk ve ilk gençliğini akıl geriliğinin tüm belirtilerini göstererek geçirmiş ve bir papazın merhametiyle büyümüş olan Mirko Czentovic, Nazilerin, faşistlerin bir sembolüdür. Her maçını kazanmakta, satrancı sadece kazanmak için oynamaktadır. Karşısında ise satrancı seven bilen ama hepsi bir birinden farklı, biribirini tam anlamayan ama birbirini tamamlayan rakipler bulur. Bu rakiplerden biri olan anlatıcının satranç şampiyonunu Avrupa'dan Amerika'ya giden bir gemide görünceye kadar tanımaması daha sonra da onun hakkında bilgileri bir gazeteden okuması tesadüf değildir. Bu rakipler, Nazilere karşı koyan güçleri sembolize etmektedir.Şampiyonun karşısında çıkan en dişli rakip olan Dr. B ise yazarın duygularına tercüman olmaktadır. Onun gibi iyi bir aileden gelmiştir. Onun gibi Nazilerce kabaca işkence edilmek yerine ince ince yıldırılmıştır. Onun gibi sürgündedir. Rakibi çok iyi tanımakta, neler yapacağını adı gibi bilmektedir. Üstelik doğru hamleler konusunda da şaşmamaktadır. Ancak onun hassas ruhunun başka zayıf tarafları vardır ve bu mücadele ancak Dr. B'yi ölümüne yıpratacaktır. Dr. B'nin maç boyuncaki ve sonundaki ruh hali ölüme yaklaşan Zweig'ın ruh halini anlatmaktadır. Bu elbette faşizmin ve şiddetin karşıdındakilerin hemen hepsinin yaşadığı bir çöküştür."
Yazının tamamını okumak için tık tık 



 

Yorumlar