Bugün günlerden, Hem Taksim hem Beyoğlu hep Yakup ve hatta üstüne tiyatro hem de Kumbaracı50 ve yeni oyun he-go hem de Halil Babür :)



Tiyatro iyidir, iyileştirir... Kız kıza meyhaneye gitmek de öyledir. Hele hele akşamüstü masaya oturmuşsak :) Tuhaf dergisinde çıkan "Işıl Cinmen" yazısına kayıtsız kalamazdık. 
Tiyatro öncesi Yakup, bu vesileyle :) 

Ve He Go :) 



Kumbaracı50 ile geç kalmış çook geç kalmış bir tanışma yaşıyorum.  Sezon sonunda çıkan oyunları ayrıca severim. Çok güldüğüm oyunlara bir sonraki sezon bir daha gitmek isterim. Çok güldüm :) 
Link vermiyorum, Murat Kocalar'ın oyunu tanıtan yazısını direkt kopyalıyorum aşağıya. 
🎭
 Konuşmuyoruz. Konuşuyoruz da, hep aynı kişilerle konuşuyoruz. “Bizim gibi olmayanlarla ne konuşabiliriz ki hem” dercesine konuşmuyoruz. Bundan sebep bilindik konuşmalarımız da, sohbetlerimiz de tanıdıklarla.
Görmüyoruz. Aslında görüyoruz, gözümüz de değiyor, bakışlarımız da birleşiyor. Lakin görmezden geliyoruz. Çünkü biz bize yetiyoruz. Kalabalık hissetmemek için gayretsiz yalnızlaşıyoruz.
Bilmiyoruz. Bildiğimiz halde bilmiyoruz. Doğrularımız yetiyor, yanlışlarımız gerçekliğimiz haline dönüşüyor. Çoğundan, olur da farkına varırsak, benliğimize, daralttığımız hayatlarımıza etki ederse diye endişe duyuyoruz.
Günden güne biz halimiz, ben oluyor haliyle. Her şeyden, herkesten uzak kendi kabuğumuza çekiliyoruz. Kafamızın içindeki “onunla” konuşarak tutunuyoruz hayata. Hem de kolay olanı seçip, zorlaştırdığımız oncasını hiçe sayarak. Çayı şekersiz içmek gibisinden tarif edilemeyecek türde.
Altıdan Sonra Tiyatro’nun 4 Mayıs’ta prömiyer yapan oyunu He-Go seyredenleri, benzer hislerle etkileyecek diye tahmin ediyorum. Ki oyun, yalnızların kalabalıklığında ilerledikçe, kahkahalarınızı da en yüksekten salıverdiğiniz, keyfi bol bir seyir zenginliğine sahip benden söylemesi.
Kim Yazdı? 
Halil Babür’ün kaleminden seyrettiğimiz He-Go, anlatım dilinin sadeliği, o sadeliğin arasına gizlenmiş incelikleriyle akıcı, seyredini içine dahil eden bir metin. Genç kuşak yazarlardan Babür, aynı zamanda oyunculuk da yapıyor. Evvelce Ekip Tiyatrosu’nun Largo Desolato, Tiyatro Hal’in Adiller oyunlarında oynayan Babür’ün yazdığı oyunlardan Kasap İkincikat (oyun bu sezon da devam ediyor), 11’e 11 Kadıköy Emek Tiyatrosunda sahnelendi.
Kim Yönetti? 
Oyunu, tiyatromuza yazdıklarıyla, yönettikleriyle, oynadıklarıyla hatta tasarladıklarıyla sayılamayacak kadar çok şey kazandıran tiyatro insanı Yiğit Sertdemir rejisiyle seyrediyoruz. Altıdan Sonra Tiyatro’nun kurucularından olan Yiğit Sertdemir, bu oyunda, oyunculara rahat ve doğal bir oyun alanı (kolonlara rağmen) yaratmış. Lakin Sertdemir’i tanıyanlar, oyun karakterlerine kattıklarını da seyir sırasında hissediyor.
Kim, Kimi Oynuyor?
Kumbaracı50 internet sayfasında oyunun tanıtımı;
“Hego değil; He-go; He-go değil; Çetin!”
Çetin milyonlarca izlenmiş bir filmin ana karakteri olan süper kahraman He-go’yu canlandırmıştır.  Hemen herkesin He-go olarak tanıdığı Çetin, kendini izole ettiği evinde, yurt dışından gelen bir teklifle yeni rolüne hazırlanmaktadır. Evin yerleşiklerinden, eski karısı Saffet’e inat, evine bir hayranını misafir edeceğini duyurarak prova sürecini hızlandırmak ister. Piyango Ersin’e vurmuştur. Çetin, Saffet ve Ersin arasındaki bu tuhaf karşılaşma, gerçek bir tanışmaya dönüşür. 
şeklinde yer alıyor. Oyunun üç karakterine gelince;
Alican Yücesoy
He-Go / Çetin karakterini, Bakırköy Belediye Tiyatroları oyuncusu Alican Yücesoy oynuyor. Şöhretin ve tanınır olma halinin verdiği sıkılmışlıkla, kendiyle ve eşiyle kalabalıklaştırdığı hayatını, evine hapseden ünlü bir oyuncu rolünde Yücesoy.
Ayşegül Uraz
Çetin’in belki de çok uzun süredir konuştuğu, hayatına dair aldığı kararları paylaştığı, fikrine değil de oradaki varlığına ihtiyaç duyduğu tek kişi Saffet (eski eşi) karakterine Ayşegül Uraz hayat veriyor. Saffet’in Çetin’in kafasındaki yeri, seyredenlerin de zihninde yer ediyor. Tüm kadınların izi, sesi, sözü var Saffet’te.
Halil Babür
Oyundaki Ersin karakterinde Babür. Sokağın içinden. Ezilen, hor görülen. Talihsiz talihli. Zira hayatın zorluklarıyla büyürken, milyonların hayran olduğu Çetin’in evine girme şansını o yakalıyor. En az oyunun metni kadar Babür’ün performansı da harikulade.


Yorumlar