Bugün günlerden, Bir Çıralı güzellemesİ mİ desem, tatİl anlatısı mı desem :)

Çıralı'daki olmazsa olmazlarımızın geldik sonuncusuna ,

3. Bir akşam üstü Olympos'a yürünecek, yürürüz:)

Çocukla çok zor bir yürüyüştür burada bir uyarayım. 

Fıstık çamlarına yürünen kısımda , arabaların ve bisikletlerin kullandığı asfalt yol olanağınız var. Ama bunda yok.

Çıralı'dan Olymposa deniz kenarından gitmenin bütün o kumsalı bir boydan bir boya yürümekten başka bir yolu yok. Kumsal bitince bir o kadar da yukarıya yürümesi var. 

Kadir'in ağaçtan evlerine kadar çıkmadık biz bu sefer. Yine de yolun 3te 1ini tamamladık. 

Bütün olmazsa olmazlarımızı yazdıktan sonra bir kaç tane de "Vakit kalırsa bunlar da yapılabilir" dediklerimi ekliyorum. 

1. Ulupınar'da bir öğlen yemek yiyin. Altından buz gibi suların aktığı köprülerde oturup suyun yarattığı serinliği yaşamak harika. Üstelik sac kavurmaları da nefistir. Unutmadan ekliyeyim, Ulupınar'a akşam gitmenizi tavsiye edenler olursa es geçin:)
Karanlıkta pınar sularını seyretmek mümkün olmuyor.
Üstelik ağaçların sıklığı gökyüzündeki yıldızları da görmenize engel..

2. Köy kahvesinde mutlaka kekik çayından için. "Sizin güzel bir bitki çayınız varmış/ Buraya özgü bir bitki çayınız varmış" derseniz büyük olasılıkla adaçayı getirirler. O da güzeldir. 

Ama şu aşağıdaki kekik çayında ısrarcı olun :) 

3. Yanartaş'a çıkın. Akşam üzeri hava çok kararmadan gitmekte fayda var. Yukarıda şarap içip ateşlerde sucuk kızartıp yemenin çok keyifli olduğunu söylüyorlar. Ben çıkmıştım, ama bunu denemedim..

4. Akşam yemeklerinde sahildeki lokantalardan hangisini tercih edelim derseniz hepsi güzeldir ama  en iyisi Azur'dur.  

Ucuz değildir ama servisleri de , yemekleri de çok iyidir. 

Rezervasyon mutlaka gerekir. 

Telefon: 242 825 73 23 

4.  Phaselis tarafına bir tekne turu bulursanız kaçırmayın.  Adalı'nın teknesinden bahsetmiştim.
Rotası yüzde doksan aynıdır. Mağaralar, Ceneviz koyu, Akvaryum, Sazak koyu..
Adalı  Phaselis tarafına çok nadiren gider. Diğer tekneler de öyle..O yüzden özellikle o tarafı istediğinizi belirtin...Bazen ısrarcı olunduğunda grup oluşturmak için tekneciler de gayret ediyorlar.
Phaselis..
Antik şehrin içine yüzerek çıkmak gibisi yok...Sahile çıkıp antik bir şehrin içinden yürüyerek diğer tarafa geçip , bir başka koyda yüzmek için denize girmek muhteşem :) 

Son olarak (belki de ilk söylemem gereken şeydi bu ; ) Çıralı'ya giderken yanınıza hiç bir şey almazsanız deniz ayakkabınızı alın :) Ya da çıralıya gider gitmez oradan alın :) 

Benim için sahilde de , denizde de başka türlü yürümenin immmkanı yok. Taşlar terliklere dolar, her yer topraktır, deniz ayakkabısından başka ne giyseniz denize girerken ayağınızdan çıkarırsınız ama denizin girişi de taşlıktır. Doğrudan dalıp hemen açıklara yüzseniz bile çıkarken düşer durursunuz. Aman aman diyeyim :) 

Ve en en en son olarak Çıralı'dan ne yapmadan dönmeyeyim derseniz, Bir gece sahilde yemek yedikten sonra artık her ne içmişseniz rakı, şarap, çay, kahve o son içmekte olduğunuz bardağı sahile taşıyın:)
Oturun ve başınızı yukarı kaldırıp sonsuzluğu seyredin....Kapkaranlık bir geceyi aydınlatan binnlerce yıldızı...Duyduğunuz tek sesin dalgaların sesi olmasının yarattığı huzuru yaşayın. Kendinize bütün sormak istediklerinizi sorun. Söylemeyi ertelediklerinizi söyleyin... Canınızı sıkmış ufacık ya da büyücük şeyler olmuşsa hepsini denize üfleyin gitsin.. Su iyileştirir, olması gereken yerlere yerleştirir :) Dağlardaki ağaçların yarattığı koyu alanları seyredin...Onların içindeki canlıları hissedin..Dünyanın ne kadar sonsuz olasılıkları içinde barındırdığını ve sizin bunların hepsinin bir parçası olduğunuzu görün :)